Kurân’da Hz. Ali (a.s)

Müminlerin Emiri ve Vasilerin Seyyidi Hz. Ali (a.s) hakkýnda yüzlerce ayet inmiþtir. Ýslam âlimleri, tefsir, hadis, tarih ve siyer kitaplarýnda bunlarý isnatlý olarak nakletmiþlerdir.

Bismillahirrahmanirrahim
KURÂN’DA HZ. ALÝ (A.S)
Müminlerin Emiri ve Vasilerin Seyyidi Hz. Ali (a.s) hakkýnda yüzlerce ayet inmiþtir. Ýslam âlimleri, tefsir, hadis, tarih ve siyer kitaplarýnda bunlarý isnatlý olarak nakletmiþlerdir. Hz. Ali’nin kendi diliyle Kurân’ýn çeyreðinin Ehlibeyt hakkýnda olduðunu söylemektedir.
Asbað bin Nebate’den Hz. Ali (a.s) þöyle buyurdu: “Kurân dört çeyrek indi: Bir çeyrek bizim hakkýmýzda, bir çeyrek düþmanlarýmýz hakkýnda, bir çeyrek sünen ve örnekler, bir çeyrek de farzlar ve hükümler hakkýnda inmiþtir.”[1]
Kurânýn çeyreði Ehlibeyt’i kapsamaktadýr. Hz. Ali de Ehlibeyt’ in reisi konumundadýr. Yalnýz Hz. Ali için özel olarak inen ayetler üç yüzün üstündedir.
Adullah bin Abbas dedi ki: “Ali hakkýnda 300 ayet indi.”[2]
Yine Abdullah bin Abbas dedi ki: “Allah’ýn kitabýnda Ali hakkýnda indiði kadar hiç kimse hakkýnda (Âyet) inmemiþtir.”[3]
Hz. Ali’ye has olarak inmiþ ayetlerden bir kýsmýný yazýyorum. Burada yazmýþ olduklarým Ehlisünnet’in kaynaklarýndandýr. Araþtýrma yapmak isteyen için de cilt ve sayfa numaralarý belirtilmiþtir. Tabi yararlandýðým tüm kaynaklar Arapça kitaplarýndandýr.
“Biz her þeyi apaçýk bir imamda saymýþýz” (Yasin Süresi: 12. Âyet)
a) Hz. Hüseyin (a.s) buyurdu ki: “Biz her þeyi apaçýk bir imamda saymýþýz” ayeti indiðinde Resulullah’a (s.a.a) sordular ki: Ey Resullullah, Kurân’ da geçen bu imam Tevrat, Ýncil, Zebur veya Kurân mýdýr? Resulullah (s.a.a): Hayýr, dedi. O anda babam (Hz. Ali) Resulullah’ýn (s.a.a) huzuruna gelir. Bunun üzerine Resulullah (s.a.a) þöyle buyurdu: Ýþte, Allah’ýn her þeyin ilmini içinde saydýðý imam þudur.”[4]
b) Ammar bin Yasir hazretleri dedi ki: “Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) ile beraber giderken, karýncalarla dolu bir vadiye vardýk. Ben ona: “Ey Müminlerin Emiri, Allah’ýn yarattýklarýndan bu karýncalarýn sayýsýný, aralarýnda kaç erkek ve kaç diþi mevcut olduðunu bilen birini bilir misin?” diye sordum. Hz. Ali þöyle cevap buyurdu: “Evet, ben bir kiþiyi tanýrým ki bu karýncalarýn sayýsýný, aralarýnda kaç erkek ve kaç diþi olduklarýný bilir.” Ben dedim ki: “O kiþi kimdir?” Buyurdu ki: “Ey Ammâr, Yasin süresindeki (12. Âyet) “Biz, her þeyi apaçýk bir imamda saymýþýz” ayetini okumadýn mý?” Dedim ki: “Evet ey mevlam.” Bunun üzerine Müminlerin Emiri þöyle buyurdu: “Ýþte o apaçýk Ýmam, benim. (Karýncalarýn sayýsýný, içlerinde kaç erkek ve kaç diþi olduklarýný da ben bilirim.)”[5]
Hz. Ýmam Cafer Sadýk (a.s) þöyle buyurdu: “Biz, her þeyi apaçýk bir imamda Saymýþýz” (Yasin Süresi 12.Âyet) ayeti Emir’ül Müminin Hz. Ali (a.s) hakkýnda inmiþtir.”[6]
2. a) “Sen ancak ve ancak bir uyarýcý-korkutucusun ve her kavmin bir hidayete eriþtiricisi vardýr” (Rad Süresi 7. Âyet)
Hz. Ali (a.s) bu ayet için þöyle buyurdu: “Uyarýcý-korkutucu Resulullah (s.a.a)’dýr, hidayete eriþtiren de benim.”[7]
Abdullah bin Abbas dedi ki: “Sen ancak ve ancak bir uyarýcý, korkutucusun ve her kavmin bir hidayete eriþtiricisi vardýr” (Rad Süresi 7. Âyet) ayeti indiði zaman Resulullah (s.a.a) þöyle buyurdu: “Uyarýcý-korkutucu benim, hidayete eriþtiren de Ali’dir, ey Ali, hidayete varmak isteyenler, ancak seninle hidayeti bulurlar.”[8]
a) “Durdurun onlarý, onlar sorguya çekileceklerdir.” (Saffat Süresi 24. Âyet)
Resulullah (s.a.a) bu ayet için þöyle buyurdu: “Onlar, Ali bin Ebi Talib’in velayetinden sorguya çekileceklerdir.”[9]
b) “Durdurun onlarý, onlar sorguya çekileceklerdir.” (Saffat Süresi 24. Âyet) Bu ayet için Ebu Ýshak dedi ki: Onlar, Ali bin Ebi Talib’in velayetinden sorguya çekileceklerdir, Sýrat köprüsünden ancak Ali bin Ebi Talib’in velayetini kabul edenler geçebilecek.”[10]
a) “Biz seni onlardan alýp götürsek de yine onlardan intikam alýrýz.” (Zuhruf Süresi 41. Âyet) Bu ayet indiði zaman Resulullah (s.a.a) þöyle buyurdu: Bu ayet Ali bin Ebi Talib hakkýnda indi. Kendisi benden sonra ahdi bozanlardan, adaletten sapýp zulmedenlerden ve dinden çýkanlardan intikam alacaktýr.”[11]
b) Ýsa ve Cabir’ den dediler ki: Bu ayet “Biz seni onlardan alýp götürsek de yine onlardan intikam alýrýz” Resulullah’a (s.a.a) indiðinde buyurdu ki: “Ali bin Ebi Talib ile (intikam alýrýz).”[12]
“Ant olsun ki nimetlerden sorulacaksýnýz.” (Tekasür Süresi 8. Âyet) Bu ayet için Ýmam Cafer Sadýk þöyle buyurdu: “Nimetler, Emirül Müminin Ali bin Ebi Talib’in velayetidir.”[13]
Ebu Said el-Hudri, Allah’ýn bu buyruðu: “Allah gönüllerinde hastalýk olanlarýn kinlerini hiç meydana çýkarmayacak mý sandýlar, dileseydik biz sana onlarý gösterirdik, sen de onlarý yüzlerinden tanýrdýn, ant olsun ki sen onlarý sözlerinden tanýrdýn.” (Muhammed Süresi 29-30. ayetler) hakkýnda dedi ki: “Ali bin Ebi Talib’e buðuzlarýndan dolayý (tanýrdýn).”[14]
“Bilmediklerinizi “Zikir Ehli”ne sorunuz.” (Nahl Süresi 43. Âyet, Enbiya Süresi 7. Âyet)
Cabir el-Cufi dedi ki: “Bilmediklerinizi Zikir Ehli’ne sorunuz” ayeti indiðinde Hz. Ali þöyle buyurdu: “Zikir Ehli biziz.”[15]
Hz. Ali þöyle buyurdu: “Bu ümmet yetmiþ üç fýrkaya bölündü, yetmiþ ikisi ateþin içinde ve birisi -ki Allah haklarýnda þöyle buyurmuþtur: “Yarattýklarýmýzdan hakka hidayet eden ve adaleti yerine getiren bir ümmet vardýr” (A’râf 181. Âyet)- onlar ben ve benim tabilerim (benim yolumu takip edenler)’dir.”[16]
“De ki: “Hak geldi, batýl yýkýldý, batýl zaten yýkýlacaktý.” (Ýsra Süresi 81. Âyet)
Hz. Ali Peygamber efendimizin omuzlarýna çýkarak putlarý kýrdýðýnda bu ayet indi. (Bu ayete göre haktan maksat Hz. Ali, batýldan maksat da putlardýr.)”[17]
a) “Ýman edip de salih ameller iþleyenler yaratýlmýþlarýn en hayýrlýsýdýr.” (Beyyine Süresi 7. Âyet) ayeti indiðinde Resulullah (s.a.a) Hz. Ali’ye (a.s) hitaben þöyle buyurdu: “Onlar sen ve senin Þia’ndýr ey Ali. Kýyamet gününde razý olmuþ ve rýza görmüþ olarak geleceksiniz, senin düþmanlarýn ise gazap ve suç yüklü olarak gelecekler.”[18]
b) Ýbn-i Asakir, Cabir bin Abdullah’ tan þöyle tahric etti: “Resulullah’ýn (s.a.a) yanýndaydýk. Ali (a.s) geldi. Resulullah þöyle buyurdu: “Nefsim elinde olan (Allah)’a yemin olsun ki bu gelen ve Þia’sý (yandaþlarý) Kýyamet gününde kurtulanlardýr. Sonra þu ayeti þerife indi: “Ýman edip de salih ameller iþleyenler yaratýlmýþlarýn en hayýrlýsýdýr.” Yine bir ara Resulullah’ýn (s.a.a) yanýnda ashabý olduðu bir sýrada Hz. Ali (a.s) gelince ashap: “Ýþte yaratýlmýþlarýn en hayýrlýsý geliyor” dediler.”[19]
“Rabbin Âdemoðullarýndan onlarýn bellerinden zürriyetlerini çýkardý, onlarý kendilerine þahit tuttu ve “Rabbiniz deðil miyim?” dedi, onlar da (Ruh âlemi): “Evet þahidiz dediler” (Kalü belâ) (Araf Süresi 172. Âyet)
Resulullah (s.a.a) þöyle buyurdu: “Ýnsanlar, Ali bin Ebi Talib’in ne zamandan beri “Emir’ül Müminin” olarak adlandýrýldýðýný bilselerdi, onun faziletlerini inkar etmezlerdi: Âdem, ruh ve ceset arasýndayken. Allah o zaman hazýr bulunanlara þöyle buyurmuþtu: “Rabbin Âdemoðullarýndan onlarýn bellerinden zürriyetlerini çýkardý, onlarý kendilerine þahit tuttu ve Rabbiniz deðil miyim? dedi, onlar da (Ruh âlemi): Evet þahidiz (Kalü belâ) dediler.” (Araf Süresi 172. Âyet) Allah da onlara þöyle buyurdu: Ben Rabbinizim, Muhammed peygamberiniz, Ali de Emir’inizdir.”[20]
“Ve aralarýnda bir müezzin (münadi), Allah’ýn laneti yalancýlarýn üzerine olsun diye baðýrýr. ” (Araf Süresi 44. Âyet)
a) el-Hâkim el-Haskani kendi senediyle Muhammed bin Hanefiyye’den, o da babasý Hz. Ali’den þöyle buyurduðunu nakletmiþtir: “Ve aralarýnda bir müezzin (münadi), Allah’ýn laneti yalancýlarýn üzerine olsun diye baðýrýr” ayetindeki müezzin (münadi) benim.”[21]
el-Hakim el-Haskani kendi senediyle Ebu Salih’ ten, o da Ýbn-i Abbas kanlýyla Hz. Ali’den (a.s) þöyle nakletmiþtir: “Benim Allah’ýn kitabýnda insanlarýn bilmediði isimlerim vardýr. Onlardan biri þudur: “Ve aralarýnda bir müezzin (münadi), Allah’ýn laneti yalancýlarýn üzerine olsun diye baðýrýr.” Onlar (yalancýlar) velayetimde yalanlama yapanlar ve hakkýmý hafife alanlardýr.”[22]
13. “Önde gidenler, öne geçmiþlerdir” (Vakia Süresi 10. Âyet)
Ýbn-i Abbas dedi ki: “Bu ümmetin önde gideni Ali bin Ebi Talib’dir.”[23]
14. “Senden önceki peygamberlere sor” (Zuhruf Süresi 45. Âyet)
Ýbn-i Abdül Birr dedi ki: “Resulullah (s.a.a) isra gecesinde miraca çýktýðýnda Allah-u Teala onunla birlikte peygamberleri bir araya topladý ve þöyle buyurdu: “Ey Muhammed, ‘Senden önceki peygamberlere sor,’ ne üzere gönderildiniz?” Peygamber efendimiz sorunca dediler ki: Biz, Lâ ilâhe illallâh þehadeti, senin peygamberliðinin ikrarý ve Ali bin Ebi Talib’ in velayeti üzerine gönderildik. “[24]
“Aralarýnda perde vardýr, Araf’ýn üzerinde onlarý yüzlerinden tanýyan adamlar vardýr.” (A’râf Süresi 46. âyet)
el-Menakýb senedinde Zadan’ dan, o da Selman-ý Farisi’ den, dedi ki: Resulullah’ýn, Hz. Ali’ye on kereden fazla þöyle buyurduðunu duydum: Ey Ali, sen ve senden sonraki vasiler Cennet ve Cehennem arasýndaki Araf’sýnýz. Cennete, sizi tanýyýp, sizin de kendisini tanýdýðý kimseden baþka kimse geçmeyecek. Cehenneme de sizi inkâr eden ve sizin de kendisini inkâr ettiði kimseden baþka geçmeyecektir. “[25]
b) el-Hakim senedinde Asbað bin Nebate’ den, dedi ki: Hz. Ali’nin yanýndaydým, Ýbn’ il Kevva onun yanýna geldi ve ona bu ayeti “Araf üzerinde onlarý yüzlerinden tanýyan adamlar vardýr.” (A’râf Süresi 46. âyet) hakkýnda sordu. Hz. Ali ona þöyle buyurdu: Ey Ýbn’il Keva, Kýyamet gününde Cennet ve Cehennem arasýnda duracaklar biziz. Bizi seveni yüzünden tanýyýp onu Cennete geçireceðiz, bizi buðzedeni de yüzünden tanýyacaðýz ve Cehenneme geçecek. “[26]
“De ki: Benimle sizin aranýzda tanýk olarak Allah ve yanýnda kitabýn ilmi bulunan yeter” (Ra’d Süresi 43. Âyet)
a) Abdullah bin Selem dedi ki: Resulullah’a (s.a.a) Allah’ýn bu buyruðunu “De ki, benimle sizin aranýzda tanýk olarak Allah ve yanýnda kitabýn ilmi bulunan yeter.” hakkýnda sordum, buyurdu ki: Ali bin Ebi Talib’ dir.”[27]
b) Ýbn-i Abbas dedi ki: “De ki, benimle sizin aranýzda tanýk olarak Allah ve yanýnda kitabýn ilmi bulunan yeter.” O Ali (a.s)’dir. Çünkü kendisi tefsirde, tevilde, nesih ve mensuhta âlimdir.”[28]
c) Fudayl bin Yesâr’dan, Ýmam Bakýr (a.s) þöyle buyurdu: “De ki, benimle sizin aranýzda tanýk olarak Allah ve yanýnda kitabýn ilmi bulunan yeter.” ayeti Hz. Ali (a.s) hakkýnda indi. O, bu ümmetin âlimidir.”[29]
d) Ýmam Musa bin Cafer (a.s)’ den, Zeyd bin Ali’ den, Muhammed bin Hanefi’ den, Selman-ý Farisi’ den, Ebu Said el-Hudri’ den, dediler ki: “De ki, benimle sizin aranýzda tanýk olarak Allah ve yanýnda kitabýn ilmi bulunan yeter.” Ayeti Hz. Ali hakkýnda indi.”[30]
Muhammed bin Hanefiyye dedi ki: “Babam Hz. Ali’nin yanýnda ilk ve son kitabýn ilmi vardýr.”[31]
“Allah müminlere kifayet etti” (Ahzap Süresi 25. Âyet)
a) Ebu Naim el-Hafýz senedinde, Abdullah bin Mesud dedi ki: “Hz. Ali Hendek gününde Amr bin Abdeved’i öldürdüðünde Allah-u Teala þu ayeti indirdi: “Allah müminlere Ali ile kifayet etti.”[32]
Celaleddin es-Suyuti rivayet eder ki: “Allah müminlere Ali ile kifayet etti” ayeti Abdullah bin Mesud’un mushafýndandýr.” (Elimizdeki Kurân’da “Ali ile” (Bi Ali)  sözcükleri bulunmamaktadýr. Elbette Ali kelimesinin söz konusu mushafta tefsir mahiyetinde bir açýklama mahiyetinde olmasý muhtemeldir.)[33]
c) Abdullah bin Mesud “Allah müminlere kifayet etti” ayetini þöyle okurdu: “Allah müminlere Ali ile kifayet etti.”[34]
Ýbn-i Abbas ve Mücahit dediler ki: Ali’nin dört dirhemi vardý, birini gece birini gündüz, birini gizli, birini de açýk olarak nafaka verdi. Sonra þu ayeti þerife indi: “Mallarýný gece, gündüz, gizli ve açýkta harcayanlar yok mu, onlarýn ödülleri Rableri yanýndadýr, onlara hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar.” (Bakara Süresi 274. Âyet)[35]
19. “Sizin veliniz ancak ve ancak Allah’týr, Resulü’dür ve iman edip de namaz kýlýp da rükû halinde zekât veren müminlerdir.” (Maide Süresi 55. Âyet) Bu ayet Ali bin Ebi Talib hakkýnda indi. Mescitte namaz kýlarken rükû halinde olduðu anda parmaðýndaki yüzüðünü sâile sadaka olarak vermiþti. “[36]
20. Abdurrahman bin Kesir dedi ki: “Ýmam Cafer Sadýk’a (a.s) Allah’ýn bu buyruðu: “Onlar birbirlerine neyi soruyorlar, o büyük haberi mi? Onda ihtilafa düþmüþlerdir.” (Nebe Süresi 1. 2. ve 3. Ayetler) Ve þu buyruðu: “Velayet hak olan Allah içindir.” (Kehf Süresi 44. Âyet) hakkýnda sordum. Buyurdu ki: Emir’ül Müminin Hz. Ali’nin (a.s) velayetidir. (Ayette velayetin Allah için olduðu ile bu hadiste söz konusu velayetten maksadýn Allah için olduðunun açýklanmasý arasýnda bir çeliþki yoktur çünkü Hz. Ali’nin velayeti Allah Teala’dan kaynaklandýðý ve onun emriyle gerçekleþtiði için bu velayeti Allah’a ve Hz. Ali’ye isnat etmenin arasýnda bir çeliþki yoktur.) Kendisi þöyle diyordu: Allah’ýn benden daha büyük bir haberi ve daha büyük bir ayeti yoktur.”[37]

________________________________________
[1]- (el-Haskani’ nin “Þevahid’ üt Tenzil” c. 1, s.43 Hadis No: 85 / el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.126 / Ebu Naim’ in “Nur’ül Müþteal” s.37)
[2]- (el-Künci’ nin “Kifayet’ üt Talib” s.108 / el-Baðdadi’ nin “Tarih-i Baðdat” c. 6, s.221 Hadis No: 3275 / el-Suyuti’ nin “Tarih’ül Hulefa” s.172 / Ýbni Hacer el-Heytemi’ nin “Sevaik’ ul Muhrika” s.125 / Ýbni Asakir’ in “Tarih-i Dimaþk” c.2, s.431 Hadis No: 941 / eþ-Þeblenci’ nin “Nur’ül Absar” s.73 / Ebu Naim’ in “Nur’ül Müþteal” s.35 / Suyuti’ nin “Leali” c.1, s.192 / Ýs’af’ür Raðibin s.176 / el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.286 )
[3]- (Ýbni Hacer el-Heytemi’ nin “Sevaik’ ul Muhrika” s.127 /eþ-Þeblenci’ nin “Nur’ül Absar” s.73 / el-Suyuti’ nin “Tarih’ül Hulefa” s.171 / el-Haskani’ nin “Þevahid’ üt Tenzil” c. 1, s.39 / el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.125 / Ýbni Asakir’ in “Tarih-i Dimaþk” c.2, s.430 Hadis No: 940 )
[4]- (Süleyman el-Kunduzi’ nin ” Yenabi’ ul Mevedde” s.77)
[5]- (Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.77)
[6]- (Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.77)
[7]- (el-Hakim Niþaburi’ nin “el-Müstedrek ala Sahihayn” c.3, s.129 el-Hakim burada diyor ki: Bu hadisin isnadý sahihtir. Ama ihraç etmemiþler (Buhari ve Müslim ) /el-Heysemi’ nin “Mecma’ üz Zevaid” c.7, s.41 / el- Müttaki el-Hindi’ nin “Kenz’ ul Ummal” c.1, s.251 / el-Tabari’ nin “Cami’ ul Beyan” tefsiri c.8, s.108 / Ýbn-i Asakir’ in “Tarih-i Dimaþk” c.2, s.416 / Suyuti’ nin “ed-Derr’ ül Mensur” tefsiri c.4, s.608 / Ýbn-i Arabi’ nin “Mucem eþ-Þuyuh” c.2, s.120)
[8]- (el-Suyuti’nin “ed-Derr’ül Mensur” tefsiri c.4, s.45 / Tefsir-i Ýbn-i Kesir c.3, s.502 / Tefsir-i Tabari c.13, s.108 Hadis no: 20161 / Fahrettin Razi’ nin “Tefsir-i Kebir” c.19, s.14 / el-Hakim’in “Müstedrek ala Sahihayn” c.3, s.129 / el-Alusi’nin “Ruh’ul Meani” tefsiri c.13, s.97 / ez-Zerendi’nin “Nazým Dürer es-Simtayn” s.90 / el-Haskani’nin “Þevahid’üt Tenzil” c.1, s.293 / el-Sabbað el-Maliki’nin “Füsul el-Mühimme” s.107 / eþ-Þeblenci’nin “Nur’ül Absar” s.71 / el-Hamvinieþ-Þafii’nin “Feraid es-Simtayn” c.1, s.148 / el-Müttaki el-Hindi’nin “Muntahab’ul Kenz” c.5, s.34 / Ýbn-i el-Cevzi’nin “Zad’ül Mesir” c.4, s.307 / el-Künci eþ-Þafii’nin “Kifayet üt-Talip” s.233 / Ýbn-i Asakir eþ-Þafii’nin “Tarih-i Dimaþk” c.2, s.416 / Hadis no: 923 / el-Zehebi’nin “Mizan’ül Ýtidal” c.1, s. 482 / el-Askalani’nin “Lisan’ül Mizan” c.2, s.199 / el-Kunduzi el-Hanefi’nin “Yenabi’ül Mevedde” s. 238 / Ebu Naim’in “Nur’ül Müþteal” s.119)
[9]- (el-Haskani’ nin “Þevahid’ et-Tenzil” c.2, s.106 / Yenabi ul Mevedde s.238, 296 / Ýbni Hacer’in “es-Sevaik’ul Muhrika” s.89 )
[10]- ( el-Menakib-i Harezmî s.195)
[11]- (Süleyman el- Kunduzi’ nin “Yenabi’ul Mevedde” s.235)
[12]- (Menakýb-ý Meðazeli s.321)
[13]- (Süleyman el- Kunduzi’ nin “Yenabi ül Mevedde” s.111)
[14]- (Ebu Naim’ in “Nur’ ül Müþteal” s.” s.227 / el-Haskani’ nin “Þevahid’ üt-Tenzil” c.2, s.178 Hadis no: 883 / Ýbni Asakir’ in “Tarih-i Dimaþk” c.2, s.421 / El-Künci’ nin “Kifayet’ üt Talib” s.235 / el-Menakýb-ý Megazeli s.315 Hadis no: 359 / Suyuti’ nin “ed-Derr’ ül Mensur” tefsiri c.6, s.66 / el-Alusi’ nin Ruh’ ul Meani c.26, s.71 / el-Þevkani’ nin “Feth’ül Kadir” c.5, s.39 / Ýbn’ül Esir’ in “Üsd’ül Gabe” c.4, s.29)
[15]- (Tefsir-i Tabari c.17, s.5 / Tefsir-i Ýbn-i Kesir c.2, s.571 / el-Haskani’ nin “Þevahid’ üt Tenzil” c.1, s.436 / el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.119)
[16]- (el-Suyuti’nin “ed-Derr’ül Mensur” tefsiri c.3, s.617 / Menakýb-ý Hüvarezmi / el-Kunduzi el-Hanefi’nin “Yenabi’ül Mevedde” s.109 / el-Haskani’nin “Þevahid’üt Tenzil”)
[17]- (Tefsir-i Keþþaf mezkur ayetin tefsirinde. / Nehc’ ül Hak s.235)
[18]- (Ýbni Hacer el-Heytemi’ nin “Sevaik’ ul Muhrika” s.154 / eþ-Þeblenci’ nin “Nur’ül Absar” s.105 / el-Haskani’ nin “Þevahid’ üt Tenzil” c.2, s.356 Hadis No: 1126 / Ebu Naim’ in “Nur’ül Müþteal” s.274 / el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.301 / el-Suyuti’ nin “ed-Derr’ül Mensur” tefsiri c.6, s.379 / el-Heysemi’ nin “Mecma’ üz Zevaid” c.9, s.131 / el-Þevkani’ nin “Feth’ ül Kadir” tefsiri c.5, s.464 / Ýbn-i Sabbað el-Maliki’ nin “Füsul el-Mühimme” s.122 / Ýbni Asakir’ in “Tarih-i Dimaþk” c.2, s.344 / Tefsir-i Alusi c.3, s.171 / el-Müttaki el-Hindi’ nin “Kenz’ ul Ummal” c.13, s.156 / el-Münavi’ nin “Künuz el-Hakaik” s.92 )
[19]- (el-Suyuti’ nin “ed-Derr’ül Mensur” tefsiri c.6, s.379 / Ýbni Asakir’ in “Tarih-i Dimaþk” c.2, s.442 Hadis No: 958)
[20]- (Menakýb-ý Meðazeli s. 171 / Suyuti’ nin “el-Ýklil” s.98 / ed-Deylemi’ nin “Firdevs el-Ahbar” 14. Bab / Tefsir-i Levami c.9, s.277 / Ýhkak’ ul Hak c.3, s.307 / Nehc’ ül Hak s.191 )
[21]- (el-Haskani’ nin “Þevahid’ üt Tenzil” c.1, s.202 / el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.101)
[22]- (Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.101)
[23]- (Tefsir-i Ýbn-i Kesir c.4, s.283 / el-Suyuti’ nin “ed-Derr’ül Mensur” tefsiri c.6, s.154 tefsiri / Ýbni Hacer el-Heytemi’ nin “Sevaik’ ul Muhrika” s.123 / el-Alusi’ nin “Ruh’ul Meani” tefsiri c.27, s.114 / el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.60 ) [24]- (el-Künci’ nin “Kifayet’ üt Talib” s.25 / Menakýb-ý Hüvarezmi s.121 / el-Haskani’ nin “Þevahid’ üt Tenzil” c.2, s.156 / el-Tabari’ nin “Zehair’ ul Ukba” s.69 / el-Müttaki el-Hindi’ nin “Kenz’ ul Ummal” c.6, s.156 / el-Heysemi’ nin “Mecma’ üz Zevaid” c.9, s.108 / el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.82)
[25]- (Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.102 )
[26]- (Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.102)
[27]- (Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.239)
[28]- (Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.104)
[29]- (Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.102)
[30]- Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.103)
[31]- (Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.104)
[32]- (Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.137)
[33]- (Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.137)
[34]- (el-Suyuti’ nin “ed-Derr’ül Mensur” tefsiri c.5, s.193 / Ebu Naim’ in “Nur’ül Müþteal” s.172 / el-Haskani’ nin “Þevahid’ üt Tenzil” c.2, s.3 Hadis No: 629 / Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.95 / el-Künci’ nin “Kifayet’ üt Talib” s.234 / el-Zehebi’ nin “Mizan’ ül Ýtidal” c.2, s.17 / Ýbni Asakir’ in “Tarih-i Dimaþk” c.2, s.420, Rakam: 927 / Ýbn-i Batrik’ in “Hasais Vahy’ül Mubin” s.219 Hadis No: 166)
[35]- (el-Suyuti’ nin “ed-Derr’ül Mensur” tefsiri c.1, s.363 / Menakýb-ý Hüvarezmi s.198 / Menakýb-ý Meðazeli s.280 / el-Heysemi’ nin “Mecma’ üz Zevaid” c.6, s.324 / el-Tabari’ nin “Zehair’ ul Ukba” s.88 ve “Riyad’ ul Nadara” c.2, s.206 / Süleyman el-Kunduzi’ nin “Yenabi’ ul Mevedde” s.92, 290)
[36]- (Mealim’üt Tenzil c.2, s.67 / Ýbni Asakir’ in “Tarih-i Dimaþk” c.2, s.410 / Ýbn-i Kesir’ in “el-Bidayetü ven-Nihaye” c.7, s.357 /Medarik’üt Tenzil c.1, s.420 / Tefsir-i Ýbn-i Ebi Hatim c.2, s.61)
[37]- (Süleyman el-Kunduzi’nin “Yenabi’ul Mevedde” s.495)

……………..

alulbeyt.com.tr