Ehlibeyt (a.s) Şiası
Tek bir cümle ile Şiî, Ehlibeyt mektebinin tüm hedeflerinin bütün boyutlarıyla varlığında tecelli ettiği kâmil bir insan demektir.
Tek bir cümle ile Şiî, Ehlibeyt mektebinin tüm hedeflerinin bütün boyutlarıyla varlığında tecelli ettiği kâmil bir insan demektir.
Hadisi “Sakaleyn Hadisi” Müslümanların en meşhur hadisler hazinelerinden birisi olup Sahihi Buhari, Sahihi Tirmizi, Süneni Ebu Davud, Süneni Tirmizî, Süneni Nese’i,Süneni İbn-iMâce,MüsnediAhmed b. Hanbel; tefsirler, siyerler, tarih ve lügat kitaplarını da kapsamak üzere İslam mezheplerinin büyükleri kendi kitaplarında bu hadise yer vermişlerdir.
Müminlerin Emiri’nin (a.s) İslam Peygamberi’nin (s.a.a) Bi’setinden (Peygamber oluşundan) on yıl önce dünyaya gözlerini açtığı, İslam tarihi oluşurken bütün gelişmelerde Efendimiz Resulullah’ın yanında olduğu ve onun vefatından sonra otuz yıl yaşadığı dikkate alındığında, 63 yıllık ömrünü beş bölüme ayırabiliriz:
Tarihte Tebliğ Ağından Bahsedilmemesinin Sebebi Şöyle bir soruyla karşılaşmak mümkün: Tarihte adı geçen tebliğ ve iletişim şebekesinden hiç bahsedilmemesinin sebebi nedir? Ve niye hiçbir faaliyeti açıkça nakletmemiştir? Buna şöyle cevap verilebilir: Mezkur davet ve tebliğ şebekesine tarihte rastlanmamasının sebebi, öncelikle İmamın dostlarının “takiyye” ilkesine fazlasıyla bağlı olmalarıydı. Bu bağlılık, mahrem olmayanların bu teşkilata sızmasını engellemek […]
Bir başka hadis, Ebu’s Sabah Kinani’den rivayet edilmiştir. İmam Sadık (a.s) bu hadiste kendini ve diğer Şia İmamlarını şöyle tanıtıyor: “Bizlere itaat etmek yüce Allah tarafından farz kılınmıştır. Enfal da bizimdir, Safv-ul mal da…”[1]
İmam Sadık’ın (a.s) da diğer Şia İmamları gibi davetinin öncelikli konusu olarak “İmamet”i seçmesi: bu tarihî gerçeğin kanıtı hususundaki en sağlam ve kesin belge, İmam Sadık’tan (a.s) rivayet edilen hadislerdir. Bu hadisler çok net bir şekilde imamet iddiasını beyan etmektedir. İlerde açıklayacağımız gibi, İmam Sadık (a.s) imameti tebliğ ederken, zamanın sultanlarını direkt ve net olarak […]
Nehcü’l-Belaga, İmam Ali (a.s.)’ın sözlerinden ve mektuplarından derlenmiştir. Seyyid Razi, dördüncü yüzyıl sonlarına doğru, İmam Ali (a.s.)’ın konuşmaları ve mektuplarından edebi belagat yönünden üstün olan bölümleri seçmiş ve Nehcü’l-Belaga adı altında toplamıştır. Nehcü’l-Belaga üç bölüme ayrılmıştır: Hutbeler, Mektuplar, Hikmetli Sözler.
Kur’ân-ı Kerim, Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) ebedî mucizesidir ve bütün zamanlarda tazeliğini korumaktadır. Bunun yanı sıra, Rasulullah’ın (s.a.a) insanlığın geleceği, tarih süreci içerisinde İslam’ın birçok değişimlere uğrayacağı, nihayet İslam’ın bir daha dünyada zafere erip azamet ve üstünlüğe sahip olacağı hakkındaki gaybî haberleri de yüce Peygamberimizin bir diğer mucizelerindendir.
Neden imam Ali (a.s) Nehcü’l-Belağa’da kendi imametinden söz etmemiş ve sadece hilafetini gasp ettiklerinden şikâyet etmiştir. Neden İmam Ali hiçbir zaman açıkça ben sizin imamınızım dememiştir?
Dinin Kemali ve Gadir-i Hum Olayı
Gadir-i Hum Olayı Hicretin üzerinden tamtamına on sene geçmişti. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.a) Hac yolculuğu için yola koyulmuş ve bu konuyu da herkese çoktan duyurmuştu. Oldukça kalabalık bir grup, Hac vazifesini yerine getirmek ve Allah Resûlü’nün ardınca hareket etmek için Mekke yollarına düşmüşlerdi…..