Kur”an-ı Kerim”de Ali (a.s)-3

Bu ayet de Emirulmüminin Ali aleyhisselam”ın velayeti hakkında nazil olmuştur. Tefsir kitaplarından çoğu bu ayetin, namazda rüku halindeyken yüzüğünü sadaka veren İmam Ali b. Ebutalib aleyhisselam hakkında nazil olduğunu vurgulamaktadır.[1] Bu ayetteki veli kelimesinden ilk etapta  anlaşılan da emir sahibidir; bu kelimenin bu anlamda kullanılması daha uygundur ve başka anlamda kullanılması uygun olmaz; dolayısıyla, veli kavramı, halkın işinde emir ve yetki sahibi, insanların işlerinde onların kendisinden daha evla ve yetkili olan kişi, yani imam anlamındadır. Bu ayet, net bir şekilde Resulullah sallallah”u aleyhi ve âlih”ten sonra Emirulmüminin Ali aleyhisselam”ın imametine delalet etmektedir. Hessan b. Sabit bu hususta şöyle diyor:

Ey Eba Hasan! Feda olsun sana canım, ruhum

Ve yavaş – hızlı hidayete koşan her kulun

Benimle sevgililerin övgüsü olur mu heba?!

Övgü Allah yanında olmaz asla heba

Rüku halinde sen bağışta bulundun

Canlar feda sana , en hayırlı rüku eden oldun!

Sonra hakkında, Allah en hayırlı velayeti nazil etti

Bunu Şeriatının muhkem ayetlerinde beyan etti.[2]

4- “(Önce) en yakın akrabanı uyar.”[3]

Tefsir ve tarih kitaplarında bu ayetin nüzul sebebi hakkında şöyle geçer: Resulullah sallallah”u aleyhi ve âlih Abdulmuttalib oğullarını davet ederek onlara yemek yedirdi ve sonra onlara yönelerek buyurdu ki: “Ey Abdulmuttalib oğulları! Vallahi Araplar arasında benim size getirdiğim şeyden daha hayırlısını getiren bir genç tanımıyorum; ben sizin için dünya ve ahiretin hayrını getirdim. Allah Teala, sizi kendisine davet etmemi emretti bana; o halde bu konuda hanginiz benim kardeşim, vasim ve halifem olması için baba yardımda bulunacak?” Fakat oradaki hiç kimse bu daveti kabul etmedi. O sırada Ali aleyhisselam, “Ben” dedi, “ya Resulullah! Bu hususta senin yardımcın olacağım.” Bunun üzerine Resulullah sallallah”u aleyhi ve âlih Ali aleyhisselam”ın boynundan tutarak buyurdu ki: “Bu, benim kardeşim, vasim ve sizin aranızda halifemdir; onu dinleyin ve ona itaat edin.”[4]

Emirulmüminin Ali aleyhisselam hakkında nazil olan ayetler oldukça fazladır; fakat bu kısa kitapçığımızda onların hepsine değinmemiz imkansızdır. Bu konuda daha geniş bilgi edinmek isteyenler bu alanda yazılmış olan kitaplara müracaat etsinler.[5]

…………………………

[1] – Esbab-un Nüzul -Vahidî-, c.3, s.114; Lubab-un Nukul fi Esbab-un Nüzul -Siyutî-, s.81; Tefsir-i İbn-i Suud, c.3, s.52; el-Keşşaf -Zemahşeri-, c.1, s.649; Mealim-ut Tenzil -Beğavî-, c.2, s.272; Cami-ul Usul, Cezri-, c.8, s.664/6515 ve diğer menkıbe ve tefsir kaynakları.

[2] – el-Gadir -Allame Emini-, c.2, s.52; yine bu beyitler için bkz. Feraid-us Simtayn, c.1, s.189-190; el-Menakıb -Harezmî-, s.186; Tezkiret-ul Havas -İbn-i Cevzî-, s.15; Kifayet-ut Talib, s.228 ve diğer lafızlarla.

[3] – Şuarâ, 214.

[4] – Tarih-i Taberi, c.2, s.217; Siret-ul Halebiyye -Ali b. İbrahim-i Halebi Şafiî-, c.1, s.286, Beyrut, Mektebet-ul İslami-Dar-ul İhya-it Turas-il Arabi. Mealim-ut Tenzil -Beğavî-, c.4, s.278; Şerh-u İbn-i Ebi”l Hadid, c.13, s.210; Kenz-ul Ummal, c.13, s.131/36469.

[5] – Bkz. Şevahid-ut Tenzil -Hakim Haskanî-, Tefsir-i Hibrî, Hasais-ul Vahy-il Mubin -İbn-i Bitrik-.

………………………

tebyan.net