MEVLA ALİ (a.s)
Bütün hamt ve övgüler alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam peygamberlerin en seçkin ve güzidesi olan Hz. Muhammed Mustafa’ya ve O’nun tertemiz Ehl-i Beyt’ine olsun.
Bütün hamt ve övgüler alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam peygamberlerin en seçkin ve güzidesi olan Hz. Muhammed Mustafa’ya ve O’nun tertemiz Ehl-i Beyt’ine olsun.
1- İbn Abbâs, Resulullah’tan (s.a.a) şöyle nakletmektedir: “Benden sonra, Ali b. Ebî Tâlib’den daha üstün birisini, gökyüzü gölgelememiş ve yeryüzü üzerinde taşımamıştır. Hiç şüphesiz o, ümmetimin imâmı ve emiridir. Odur, benim vasîm ve halifem. Kim benden sonra ona uyarsa, hidâyet bulur, kim de ondan başkasıyla hidâyet ararsa, yolunu kaybeder ve şaşkın kalır. Benim Nebîyy-i Mustafâ; […]
1- Yine bir hadisinde Allah Resulü’nün (s.a.a) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Hiç şüphesiz ben Ali’denim, Ali de bendendir; o benim tıynetimden yaratılmıştır. Benden sonra halkın imâmı da odur; benim sünnetimden ihtilaf ettiklerini onlara açıklayacaktır. O, Müminlerin Emiri, yüzü akların önderi, müminlerin reisi, vasîlerin en iyisi, dünya kadınlarının efendisinin eşi ve hidâyet imâmlarının babasıdır.
1- İmâm Cafer-i Sâdık’tan (a.s) babaları kanalıyla Resulullah’ın (s.a.a) şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Ben (Mirac gecesinde) göğe çıkarıldığımda, Rabb’im Ali hakkında bana üç kelimeyle açıklamada bulundu ve ‘Ya Muhammed!’ diye bana hitapta edince, ben ‘Emrine amadeyim ey Rabb’im’ dedim; bunun üzerine şöyle buyurdu: ‘Ali, muttakilerin İmâmı, yüzü akların önderi ve müminlerin reisidir.”[1]
Başka bir yerde ise Sa’saa bin Suhan’dan bahsederken şöyle demektedir: “Bu şahsın güzel hatip olduğunu en büyük delili ise Hz. Ali’nin (Allah’ın selamı üzerine olsun) bazen oturup ondan konuşmasını istemesidir.”
Hz. Ali (Allah’ın selamı üzerine olsun) fesahat ve belağat dalında da eşsiz ve yüce bir makama sahipti. Öyle ki Ehl-i Sünnet alimlerinden birisi Nehc’ul Belağa’yı “kitapların efendisi” ve “sözlerin büyüğü” diye tanıtmıştır. Hz. Ali’nin sözleri; ilmi, felsefi, irfani, fıkhi, siyasi, tarihi ve tefsiri sözler olmakla birlikte göze çarpan fesahat ve belağatın sebebiyle bir çok şair […]
Hz. Zehra (sa),Allah’ın tecellisidir, Hz. Zehra Allah’ın Arşında idi, kavs-i Suud da idi ve Allah’ın mutlak hayır ve ihsanı olarak nazil olduktan sonra on sekiz yıl mukaddes vücutları ile mutlak hayrın ve bereket idiler ve oğlunun zuhurundan sonrada Eimme-i Ethar (as)’a anayasadır.
Hz. Zehra’nın fazileti hakkında Resulullah’tan (s.a.a) nakledilen rivayet ve hadisler: Eğer gerçekten de bu nurlu cevher ve fazilet örneği Fatıma (a.s) hakkında mevcut olan sahih ve sarih hadislerin tümünü nakletmek istesek bu küçük makaleye sığdıramayız. Ama on iki hadisi nakletmekle yetiniyoruz.
İmam Ali’nin (Allah’ın selamı üzerine olsun) çeşitli zamanlarda ve hayatının farklı aşamalarında sergilediği güzel ahlak ve takvası diğer üstünlüklerinden daha çok ilgi odağı haline gelmiş ve insanlar tarafından takdirle karşılanmıştır. Hz. Ali işe siyasi açıdan bir İslam eri olarak atılmış ve sonunda İslam dünyasının tartışmasız büyük bir hakimi haline gelmiştir. Bütün bu aşamalarda ve hayatın […]
Toprağa secde etmenin felsefesi nedir?
Şia neden kurutulmuş toprak ve Kerbela toprağı üzerine secde etmektedir? Kısa Cevap Secdenin hakikati alçakgönüllülük, baş eğmek ve meyildir. Secde farzlardan biridir; çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler rükû ve secde edin…” Burada bir noktaya dikkat edilmesi gerekir ve bu nokta Şia’nın toprağa toprak için secde etmemesidir; zira yüce Allah’tan başkasına secde […]