Harre Vakası’nda İmam Zeynelabidin (a.s.)

Yezid, İmam Hüseyin (a.s.)’ın katlinden sonra halkın üzerindeki otoritesini kaybetmeye başladı

Yezid, İmam Hüseyin (a.s.)’ın katlinden sonra halkın üzerindeki otoritesini kaybetmeye başladı. O dönemde Medine Valisi olan Osman b. Muhammed, Medineli bir grubu Şam’a, Yezid’i ziyarete gönderdi.

Bu heyette Münzir b. Zübeyr b. el-Avvam, Abdullah b. Ebi Amr b. Hafs b. el-Muğire el-Mahzumî, Abdullah b. Hanzala el- Gasil b. Ebi Amir el-Ensarî gibi önemli kişiler vardı.

O gurubun başında bulunan Abdullah b. Hanzala, Medine’ye döndüğünde, karşılaştığı halife hakkında şunları söylemişti:

“Allah’a yemin ederim ki, gökten üzerimize taş yağmasından korktuğumuz için Yezid’e başkaldırdık. Çünkü o, anneleri, kızları ve kız kardeşleri ile evlenen bir adamdır. Şarap içer ve sonra da namazı terk eder. Allah’a yemin ederim ki, benimle birlikte insanlardan kimse olmasaydı, Allah için Yezid’e karşı kıyamla güzel bir sınav verirdim.”

Bu konuşmaların ardından, Medine halkı artık Yezid’e biat etmeyeceklerini söyleyerek isyan hareketine başladı.

Ancak, bu isyana İmam Zeynelâbidin (a.s.) ve Muhammed Hanefiyye, Abdullah b. Ömer ve Hâşimîler katılmadılar.

İbn Kesir, “Harre günü, âli Ebu Tâlib’den ve Ben-u Abdulmuttalib’den kimse isyan etmedi” şeklinde bu durumu kaydetmektedir.

Yezid, komutanı Müslim b. Ukbe’yi Medine üzerine gönderirken, Ali b. Hüseyin (a.s.)’a dokunmaması, ona karşı muamelesine itina göstermesi hususunda uyarmıştır. Onun diğerlerinin girdiği kapıdan girmediğini söylemiştir.

İMAM ZEYNELÂBİDİN (A.S.) İSYANA KATILMADI

İmam Zeynelâbidin (a.s.) ve diğer Hâşimîlerin bu isyana katılmadıkları hakkındaki bilgilerin mektupla Yezid’e ulaştırıldığından bahsedilmektedir.

Bu mektup, İbnü’l Esir’in eserinde bir kişi tarafından Yezid’e yazılmıştır.

Ancak, Taberî isyana katılmama bilgilerinin bizzat İmam Zeynelâbidin (a.s.) tarafından bir mektupla Yezid’e bildirildiğini iletir.

Ali b. Hüseyin (a.s.) der ki: “Yezid, “Kavminin başına işler gelecektir. Sen onların arasına girme” demişti.

Harre günü olunca Yezid’in dediği oldu. Benim emanım hakkında Müslim b. Ukbe ile yazı gönderdi. Katliamdan boşalınca Müslim b. Ukbe bana haber gönderdi. Yanına vardım. Önüme bir yazı kondu.

Yazının içinde, “Ali b. Hüseyin hakkında hayır tavsiye ederim. O onların işlerine karışmış ise, kendisine eman ver ve onun suçunu bağışla. Onlarla bir olmamışsa isabet ve iyi etmiştir” diyordu.”

İMAM HARRE VAKASI’NA NEDEN MÜDAHİL OLMADI?

Medine ayaklanmasında İmam Seccad (a.s.) ve yanındakiler bu harekete katılmamışlardır. Bu tavrı, Yezid’in ona ettiği nasihat çerçevesinde değerlendirmemek gerekir.

İmam’ın açık kıyam etmemesinin sebeplerini belirttik. İmam Zeynelâbidin (a.s.), zaten şartlar açık kıyam etmek için oluşmadığından, ekol olarak eğitim ve irşad yöntemini seçmişti. Halkın, yanında yer alacağını bilse Yezid’e açık muhalefet ederdi.

Böyle bir tedbirsizlik ise, sadece İmam (a.s.)’ın yanındaki sahabesinin kılıçtan geçirilmesinden, onun yanında yer alan sayılı insanların yok olmasından başka bir işe yaramayacaktı.

Medine halkının bu hareketinde Abdullah b. Zübeyr’in parmağından da bahsedilir. Ki, Abdullah b. Zübeyr, hutbelerinden, Hz. Peygamberin (s.a.v.) adını çıkarmış bir kişidir.

Böyle küfür içinde olan birinin hareketine Ehl-i Beyt’in destek vermesi de doğru olmayacaktı ki, olayların vukuunda İmam (a.s.), mâsum halkı himayesine almakla yetinmiştir.

HARRE GÜNÜ’NDE İMAM SECCAD (A.S.)’DAN BİAT İSTENMEMİŞTİR

Medine’nin yağmalanması ve halkın başına gelenlerle ilgili olarak Zührî şu bilgileri vermektedir:

“Harre günü yedi yüz kişi öldürüldü. Bunlar Muhacir ve Ensar’dan ileri gelenlerdi. Bir de Mevalilerin ileri gelenleri vardı. Ayrıca, hür-köle ayrımı yapılmadan on binlerce insan öldürüldü.”

“Yezid’in emri mucibince Müslim, savaştan sonra şehri askerlerine mubah kıldı. Bu üç günlük süre içerisinde askerler Medinelileri öldürdüler. Mallarını aldılar ve hayatta kalan sahabileri bile korkuttular.”

Yezid’in emri ile Medine’ye saldıran ordunun başında bulunan Müslim b. Ukbe, halktan, “Allah’ın Kitabı ve Resulü’nün (s.a.v.) sünneti üzere biat almak yerine; Yezid’in kulu, kölesi olarak, canları, malları ve ırzları konusunda onun dilediğini yapacakları” şeklinde biat almıştır.

Müslim, bu şekilde biat etmeyenlerin boynunu vurdurdu. Bir adam, “Ben Hz. Ömer’in sünneti üzere biat ediyorum” deyince onun da boynu vuruldu.

“Müslim b. Ukbe, olaylar sona erdikten sonra Hüseyin oğlu Ali (a.s.)’ı çağırtarak yanına oturttu. Kendisine pek saygı gösterip evine gönderdi.”

“Biat için İmam Zeynelâbidin (a.s.) da Müslim’in yanına getirildi. Müslim b. Ukbe, Ali b. Hüseyin (a.s.)’ı çağırtsa da, ona, Yezid’in dediği şekilde muamelede bulunmuştur.”

“İmam, Müslim’in yanına eman verilmesi için getirildiğinde yanında Mervan b. Hakem ve oğlu Abdülmelik eşlik etmişlerdir.”

“İmam (a.s.), Müslim’e kızdı. Ondan ve atalarından beri olduğunu vurguladı. Müslim, İmam (a.s.)’ın yanına gelmekte olduğunu görünce, titredi ve ona saygı göstermek üzere ayağa kalktı.

İmam (a.s.)’ı yanına oturttu. “Neye ihtiyacın varsa benden iste” dedi. İmam (a.s.) boynu vurulmak üzere getirilenlerin tümüne şefaatte bulundu ve oradan biat etmeden ayrıldı.

İmam Zeynelâbidin (a.s.)’a, “Dudaklarının kıpırdadığını gördük. Ne söylüyordun?” diye soruldu.

Dedi ki: “O sırada şöyle dedim: Ey yedi kat göğün ve bu göklerin gölgelediği tüm varlıkların, yerlerin ve bu yerlerin içinde barın¬ırdığı varlıkların Rabbi olan Allah’ım!

Ey büyük Arş’ın Rabbi! Ey Muhammed’in (s.a.v.) ve tertemiz Ehl-i Beyt’inin Rabbi! Bu adamın şerrinden Sana sığınıyorum.

Bu katilin kan dökmesini Seninle savıyorum. Onun iyiliğini bana ulaştırmanı ve onun şerrinden de beni korumanı diliyorum.”

Müslim’e, “Daha önce bu delikanlıya ve geçmişlerine sövüp duruyordun ama senin yanına getirildiği zaman, onu, katında yüksek bir yere oturttun; bunun sebebi nedir?” diye soruldu.

Dedi ki: “Bu gördüğünüz tavır, benim elimde olan bir hal değildir. Kalbim onu gördüğümde korku ile doldu. Onun için böyle davrandım.”

İbn-i Ebi’l Hadid’in, “Şerh-u Nehcü’l Belağa” isimli eserinde yer alan bilgiye göre, Müslim b. Ukbe, Medine halkından Yezid’in köleleri olarak ona biat etmelerini istediğinde, İmam Seccad (a.s.)’ın halifeye alışılagelmiş şekilde biat ettiği yazılıdır.

Ancak, böyle bir şey bize göre söz konusu olamaz. İmam Hüseyin (a.s.)’ın kıyamının sebebi, İslam’dan sapan halifeye başkaldırıştı.

İmam Zeynelâbidin (a.s.) da, Cenab-ı Hak tarafından tayin edilen mâsum imam olarak, hakkını arayacak ve hilafeti gasp edene karşı mücadele verecektir. Bu zihniyetin “mevcut halifeye biati” söz konusu olamaz ve olmamıştır da.

Harre Vakası sırasında İmam Zeynelâbidin (a.s.)’ın, Yezid’in askerlerinden kaçan kadınları himayesine alması meşhurdur.” (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Zeynelabidin eserinden)

…………………………….