İranlı Ehl-i Sünnet Alimi: İmam Hüseyin Şii-Sünni Tüm Müslümanların İmamıdır
İranlı Ehl-i Sünnet Kürt alim ve Kürdistan halkının Bilgeler Meclisi temsilcisi Mamusta Faik Rüstemi, büyük Erbain yürüyüşü hakkında konuştu.
Irak’ta yaşayan dünyaca ünlü taklit mercilerden Ayetullah uzma Seyyid Ali Sistani, Irak’ta mezhepler arası kargaşa ve çatışmanın doruk noktasında olduğu dönemlerde Sünni ve Şiaların düzenlediği konferansa gönderdiği mesajında Ehli Sünnet ve Şia arasında gerçekte hiçbir fark ve ihtilafın olmadığını belirterek Ehli Sünneti özü ve canı olarak nitelendirdi.
Tanınmış İslam Alimleri Şii Ve Sünni Arasında Vahdet Oluşturarak Tekfirci Hareketle Mücadele Edilmesi Gerektiğini Vurguladılar
Benim şii olmamın bir çok sebepleri vardır ki bu kısa fırsatta bir kaç tanesini saymakla yetineceğim: 1- Hilafet Hususundaki Naslar: Ben ilk araştırmaya başladığımda kendi kendime, sadece her iki fırka’nın da kabul ettiği hadislere istinad etmeye ve bir grubun kabullendiği rivayetlerle yetinmemeye söz verdim. Bu taahutla Ebubekr ile Ali ibn-i Ebi talip’ten hangisinin daha üstün […]
Ebu Şubber ile birlikte Seyyid Muhammed Bakır Sadr’ın evine doğru yola düştük. Yol boyunca büyük alimlerin hayatları ve Şia’daki taklit anlayışı ve diğer konular hakkında bana yararlı bilgi verdi. Seyyid Muhammed Bakır Sadr’ın evine
Hz. Fatıma’nın maddi ve cismani boyutu bu alemden değildir. Hz. Peygamber(s.a.s.) Aişe’nin, “Neden Fatıma’yı bu kadar öpüyorsun?” itirazına şöyle cevap buyuruyordu. “Ey Aişe! Semaya(mirac’a) yükseldiğim zaman cennete girdim. Cebrail beni Tuba ağacına yaklaştırdı. O ağacın meyvesinden bana verdi, ben onu yedim. Sonra yeryüzüne döndüm…. Ve Allah o ağacın meyvesinden Fatıma’yı bana verdi. Ne zaman onu […]
Bugün inkâr edenler, sizin dininizden umudu kesmişlerdir. Artık onlardan korkmayın, benden korkun.” Bu ayet, bulunduğu yer ve içerdiği anlama açıklık getirme açısından ilginçtir.
Şîa (İmâmiyye) mektebi, târih boyunca, pek çok konuda çirkin iftirâlarla karşılaşmıştır. Şîa’nın bu türden iftira ve karalamalara maruz kaldığı konuların başında, kuşkusuz “imâmet” mevzuu gelir. Şîa’nın, “imâmet” mevzuunu “inanç esasları” arasında ele alıyor olmasından hareketle; Şîa’nın “kendileri gibi düşünmeyen bütün Müslümanları tekfir ettiği” sonucu çıkarılmış ve bu “hayâlî” çıkarım Şîa’ya mal edilmiştir.
Ben, Allah’ın hidayet ve tevfikini bahşettiği Tunuslu Muhammed Ticani Semavi’yim. Maliki mezhebine mensup olup Kuzey Afrika’da meşhur olan Ticani Tarikatına tabi iken, Ehl-i Beyt mezhebini seçmiş bulunuyorum. Eğer siz, Peygamber ilminin kapısının Ali (a.s) olduğuna inanıyorsanız, neden din ve dünya işlerinde; O’nu taklit etmiyorsunuz? Ey Benim Ahalim ve Kabilem!
El Ezher Temsilcisi: Şiilikte hiçbir fenalık görmedim
El-Ezher Üniversitesi Fıkh-ı Mukarin Bölümü sorumlusu Şeyh Ahmet Mahmut Kerime dün Kum kentinde Ayetullah Mekarim Şirazi ile görüştü. Bu görüşme esnasında Şeyh Mahmut şöyle konuştu: Bugüne kadar Şiilik hakkında yaptığım araştırmalarda hiçbir fenalıkla karşılaşmadım. Bu yüzden Şia mezhebine mensup olan insanlar hakkında kötü bir söz yazmadım ve söylemedim. El-Ezher temsilcisi sözlerine şöyle devam etti: