Yeryüzündeki mazlumların çektikleri acılara ve Allah’ın bu olaylar karşısındaki duruşu!

Soru: Yeryüzündeki mazlumların çektikleri acılara ve Allah’ın bu olaylar karşısındaki duruşu .Ben raabbimin bu duruşunu kabul ediyorum ama felsefesini anlayamıyorum.

Mazlum ve mustazaf olmak sadece Müslümanlara ait bir tabirmi?

Cevap:

Birincisi, günahın cezası sadece bu dünyaya ait değildir ve asıl ceza ahirette verilecektir…

İkincisi Yüce Allah, insanları bilinçlendirerek ve onlarda akıl yaratarak

Ve her türlü zulüm ve zalimlere karşı anlayış, insana bunlarla mücadele etmeyi zorunlu kılar ve bu, Allah’ın dindar insana verdiği görevdir ve bunun adı da Allah yolunda cihad denilir

Yüce Allah, Allah yolunda çabalayan ve savaşan ve cihad eden insanları korur.

Allah’ın, Resulullah’ın ve imamların emrini dinleyen kişi manevi olarak desteklenecektir.

Allah’ın çok sabrı var ve insanlardan içgörü ve bilgi ve cihadını bekliyor

Eğer insanlar mallarını ve canlarını feda ederlerse Allah da yardımını gönderir.

Ama eğer Kur’an’da bahsedilen, Musa Peygamber’e şöyle diyen Beni İsrail kavmi gibi, sen ve Allah’ınız gidip savaşırsanız, biz de böyle bir usul uygulasak, Allah bizi ve bizim gibileri zalimlere meşgul eder. ve bu ilahi bir sünnet ve gelenektir.

Allah onların durumunu değiştirmez. Allah bir milletin fenalığını dileyince artık onun önüne geçilmez.

Ra’d suresi ayet 11

Ve kafirlerin hakkında Allah buyurdu :

İnkâr edenler, kendilerine vermiş olduğumuz fırsatın sakın onlar için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Onlara verdiğimiz fırsat ancak günahlarını arttırmaya yarıyor. Onlar için alçaltıcı azap vardır.

Âl-i İmrân Suresi – 178 . Ayet

Artık Müslümanların bu olaylarla nasıl başa çıktıklarını görebilirsiniz. Her biri görevini yerine getirirse İsrail ve Amerika samandan başka bir şey değil

Ama ne yazık ki İsrail’i açık ve gizli savunuyorlar ve destekliyorlar ki bu, Kuran’a, Resûlullah’a, Ehl-i Beyt’e ve Müslümanlara ihanetin zirvesidir.  Ve dünya Şiilerinin liderini desteklemek yerine bu tarihi eylemi küçümsemeye çalışıyorlar.

‏Yüce Allah, insanların ve özellikle Müslümanların zulmüne razı olmaz, ancak Yüce Allah’ın Rabb olduğu ve insanları kademeli olarak eğittiği bir gerçektir. Dolayısıyla, tüm insanlar bu eğitim sürecinde bir paya sahiptirler ve her biri, kabul ederek veya reddederek, iyilikleri ve kötülükleri yapmak için kendi yolunu seçebilir. Yüce Allah’da herkesi bu süreçte büyütür, bazılarını iyiliklerde, bazılarını sapıklık ve kötülüklerde büyütür. Eğer Rabbimizin emrine itaat edersek, mutlu oluruz, itaatsizlik halinde sapıklığa sürükleniriz ve etkileri sadece kendimize değil, kıyamet gününe kadar tüm insanlara yayılır.

‏Bunun bir örneği, İmam Sadık’ın bir hadisinde yer alıyor: “Birinci ve ikinci halifelerin boynuna dökülen kanın nedeni, insanları Ehl-i Beyt’ten ve ilahi ve toplumsal adalete olan inançlarından uzaklaştırmak ve Müslümanları zayıflatmak ve haklarını ve ilahi hükümlere cehalet etmektir. Maalesef ateşi tüm herkesi sarmış ve şu anda, İmam Zaman’ın varlığından dolayı mevcut durumda, hazır bir imam gibi yararlanamıyoruz ve kendimizi Hz. Muhammed’in yetimleri olarak kabul ediyoruz. Aslında, hepimiz bu büyük zulme maruz kaldık ve yeterli bilgi ve dünya halkının cehaleti bu zulme neden oldu ve herkesi içine aldı, bazıları daha fazla, bazıları daha az. Ancak, Yüce Allah’ın bir bela verdiğinde, iman sahiplerine de sabır verir ve bunun karşılığında dünya ve ahirette manevi ödül verir. Ancak, zalimin zulmune razı olmak, İslam öğretilerine göre doğrudan zalimliktir ve zalime yardım etmek olarak kabul edilir ve zalime karşı mücadele etmek gerekir. Eğer çaba gösterirsek ve zulüm hala devam ederse, kendi ödülümüzü alırız ve Allah’ın takdiriyle ondan kurtuluruz ve ahiretteki durumumuzu etkiler. Ancak, eğer bir şey yapmazsak, bu büyük bir günah olur ve Yüce Allah kâfirlerin Müslümanları yenmesini istemez ve aksine, tüm Müslümanlar 80 yıl boyunca Filistin halkının zulmünden sorumludur ve Filistin halkı da kendi görevlerine sahiptir, bunlar arasında direniş ve Allah’ı tanıma ve kendi bakış açımızı değiştirerek zalime karşı daha hızlı bir şekilde üstünlük sağlama gibi birçok konu bulunmaktadır. Ayrıca, İran halkının zalim Şah’a karşı İmam Humeyni liderliğindeki zaferi de bu konuda bir örnektir. Halk, Ehl-i Beyt mektebi talebesine güvenerek, kanının akıtılması pahasına cihadla bu sorunu çözdü ve zafer kazandı. İslamî uyanışın tüm dünyadaki insanlar için bir ders olmasını umuyoruz ve Allah Teâlâ’nın aşamalı küresel eğitimini kabul etmek ve zalimlerle nasıl baş edileceğini öğrenmek. Elhamdülillah, son yıllarda bazı insanlarda genel bir uyanışa tanık olduk ve bunun örnekleri Hamas’ın ve Filistin halkının devrimidir. İnsanların İsrail’in zulmüne ve başarısızlığına uyanması, sessizlik ve zulmü kırmaktadır ve bu, insanın gelişimi ve mükemmelliği açısından kutlu bir adımdır ve bu durumda Yüce Allah’da görünmeyen yardımını gönderecektir