Hz Zeyneb’i Kübra (s.a) müstebsirleri konuşmasında

Esaret döneminde Hz. Zeyneb’in (Selamullah Aleyha) ve Ehlibeyt kervanının hayatımıza etkisini bilmek ve ondan ders almak uygundur. Özellikle bayan müstepsirlerin yaşamlarında bu büyük ve onurlu kadının etkisini anlamalıyız.

Emi Hodgkins, Hz. Zeyneb’in hayatına etkisi hakkında şöyle diyor:

“Beni gerçekten etkileyen şey, Hz. Zeyneb’in (Aleyhisselam) Muharrem’in on birinci gecesi bile gece namazını kılmasıydı. O namaz farz bir namaz değildi. Ama o bunu yaptı ve o zor zamanlar boyunca Allah’tan hiç şikayet etmedi! Bu bana hayatımdaki kötü olayların Allah’ın işi olmadığını, insanın işi olduğunu anlamamı sağladı. Eğer biri bu olaylar yüzünden suçlanacaksa, o kişi Allah Subhanahu ve Teala değildir. Allah her zaman benim yanımdaydı ve her zaman Ehlibeyt’i bulmamı istedi. Bundan sonra Şii olmam gerektiğini anladım. Aynı zamanda kendime bir Şii ismi seçmeye karar verdim ve Zeyneb ismini seçtim. Sadece duygusal bağlar nedeniyle değil, aynı zamanda inşallah, Hz. Zeyneb’in İmam Hüseyin için olduğu gibi, İmam Zaman için ben de hazırım, İmam Mehdi’nin (A.C.) fedaisi olmak umuduyla.”

Emilia” ya da “Zenube” adlı Endonezyalı müstepsir şöyle diyor:

“Bu yolda çok savaştım çünkü Müslüman ve daha da önemlisi Şii olmuştum, ama bu yoldaki savaşım beni İmam Hüseyin (Aleyhisselam) ve Hz. Zeyneb (Selamullah Aleyha) yolunda daha kararlı kıldı. Hz. Zeyneb’i (Selamullah Aleyha) hayatımın rol modeli olarak aldım. Onun hayatı hakkında çok okudum ve acılarını ve musibetlerini çok duydum. Bu hanımefendiye olan bağlılığımdan dolayı adımı Zeyneb olarak değiştirdim, çünkü onun musibetlerinin sadece bir kısmını bile taşımak bizim için imkansızdır. Şu anda Endonezya halkını İslam’a yönlendirme ile meşgulüm ve Allah bu yolda bana birçok başarı nasip etti.

Samiye Kabisi diyor ki:

“Umarım Müslümanlar dini kitapları okur ve dünya ve ahiret saadetini getiren gerçek İslam dinine geri dönerler. Özellikle şu anki şartlarda birbirlerine sevgiyle yaklaşırlar ve maddi şeylerden ve dünyevi işlerden uzak dururlar. Kadınlar da Hz. Fatıma (Selamullah Aleyha) ve Hz. Zeyneb’i (Selamullah Aleyha) örnek alırlar.”

 

 

Ruşenî Hüseyinzade (Ruşenî Hafız) diyor ki:

“Hz. Zeyneb’in (Selamullah Aleyha) üzerimde çok büyük etkisi oldu. Elbette tüm Ehlibeyt’e (Aleyhimüsselam) ve onların yaşam tarzlarına ve musibetlerine dikkat ediyorum, ama Hz. Zeyneb’e (Selamullah Aleyha) karşı daha yakın bir his duyuyorum. Çünkü o, çok aktif bir kadın olup, birçok insan için öğretmen ve ilham kaynağıydı. Davranışları ve bilgisiyle babasının bir yansımasıydı. Beni özellikle etkileyen şey, Kerbela faciasından sonra tamamen yalnız kalmış olması ve Kerbela’nın mesajını tek başına diğerlerine ulaştırması gerektiğiydi. Aile, iş ortamı ve diğer konularda sorunlar yaşadığımda ve zorlandığımda Hz. Zeyneb’den (Selamullah Aleyha) ilham alıyorum çünkü o hiçbir zaman pes etmedi. Kerbela’nın zorluklarında kendisini geri çekebilirdi, ama kaldı ve büyük bir cesaret gösterdi. Eğer onun mükemmeliyetinin bir zerresine ulaşabilirsem, tüm hayatım için yeterli olacaktır.”