İmamı Tanımanın Ehemmiyeti – 2

Kimse “kalbe ne gerek var; kalp bir işe yaramıyor; ne görebiliyor, ne duyabiliyor, ne konuşabiliyor, ne yazabiliyor. Görmek için gözümüz, duymak için kulağımız, konuşmak için dilimiz ve yazmak için elimiz var; artık kalbe ihtiyacımız yoktur”‌ diyemez.

Bu yersiz ve yanlış bir sözdür. Çünkü kalp olmadan göz, kulak, dil hatta el ve ayak da cansız kalır ve hiçbir iş yapamazlar.

Başka bir ifadeyle gözde olan görme gücü, kulakta olan işitme gücü kalpten kaynaklanır. Göz, kulak ve diğer organlarımız her an çeşitli afetlerle karşı karşıyadırlar. Kalp koruyucu ve besleyici olan gerekli gıda maddesini onlara göndermezse, hemen yok olup giderler. Kısacası vücuttaki tüm organlar kalbin denetimi ve yönetimi altında kendi hayatlarını sürdürebilmektedirler.

İçerik olarak da beyin ve düşünme organı, aza ve organları kontrol ederek, onların düzgün çalışmalarını sağlamaktadır. Göz sadece görür; yani görünen şeyin şekli ışığın yansıması sonucu göz bebeğinde etki bırakır ama bu şeklin ne olduğunu ve neyi ifade ettiğini göz anlayamaz, bu beynin işidir. Beyin gözde yerleşen bu şekilleri alarak tahlil eder, değerlendirir ve ne işe yaradıklarını belirler.

Mest, baygın veya deli olan kimselerin gözünde bir kusur görülmemektedir. Göz sapasağlam olmasına ve görünen şekilleri doğru olarak yansıtmasına rağmen, beyin sistemi sağlıklı şekilde çalışmadığından onları tanıyamamakta ve gerektiği gibi, bir değerlendirme yapamamaktadır.

Mest olan bir kişi, kendi kız kardeşini ve annesini hanımıyla karıştırır ve onlara tecavüz etmeğe kakışabilir; önceden görüp tanıdığı ve bilincinde yerleştirdiği caddenin şeklini şimdi gördüğü caddenin aynısı olduğunu fark etmediği için caddede çırılçıplak dolaşmaktan ve nara atmaktan çekinmeyebilir. Mest adam büyüklerim yanında seciyesiz ve çok adi işler yapar hatta pislikleri yemekten, cinayet işlemekten çekinmez. Duyu organlarının sağlam olmasına rağmen, duyularını kontrol eden beynindeki aksaklık yüzünden göz, kulak, el ve ayağıyla kendi yararını sağlayacak işler yapmak yerine, bunları kendi zararı yolunda kullanabilir. Demek beyin insandaki çeşitli organları denetleyerek onları gereğince kullanmayı ve duyularla elde edilen yeni şekilleri beyninde saklı olan şekillerle karşılaştırarak gerekli yargıyı vermeyi sağlamaktadır.

Deli olan bir kimse, akıl gücünden yoksun olduğu için, ölçülü ve hedefli bir davranış ortaya koyamaz; davranış ve konuşmada sağlam bir hedefe ulaşmaktan yoksun olur.

İnsanlardan öte, tüm hayvanların hatta tek hücreli canlıların bile, kalp ve sinir sistemi vardır; bu iki sistem olmadan hiçbir canlı kendi hayatını sürdüremez

Taş demir ve benzeri cansız varlıkların belirli bir türsel özelliğe sahip olmalarını sağlayan, bunların ruh ve nefsi konumunda olan özleridir.

……………………….

turkce.tebyan.net