İmam Ali’yi kısaca tanıyalım-2

Bir önceki yazımızda İmam Ali (as) hakkında Kur’an-ı Kerim’de üç yüzün üzerinde ayetin bulunduğunu söylemiş ve onlardan örnek olsun diye 6 tanesini aktarmıştık.

Şimdi de İmam Ali (as) hakkında hadislerde geçen sözlerden birkaç örnek arz edeceğiz. Yine belirtmiş olalım ki Hz. Peygamber Efendimiz (sav), İmam Ali (as) hakkında onlarca ve hatta yüzlerce söz söylemiştir. Fakat biz onlardan birkaçını aktaracağız.
1- Ali, Allah katında bir nur idi:
Ahmed b. Hanbel kendi müsnedinde Peygamber Efendimiz’den (sav) naklen şöyle demektedir: “Ben ve Ali, Adem(as) yaratılmadan kırk bin yıl önce, Allah huzurunda bir nur idik. Âdem yaratıldığı zaman Allah bu nuru ikiye böldü, Nur’un bir parçası ben, diğer parçası Ali’dir.” (Menakib-i Harezmi, s.46).
İbn-i Meğazili Şafii, Hz. Peygamberden şöyle nakletmiştir. “Allah, Âdem’i yarattığı zaman, o nur Âdem’in beline yerleşti. Sonra nesilden nesle geçti. Bu nur Abdulmuttalib’e kadar ayrılmadı. Abdulmuttalib’de ikiye ayrıldı. Bende nübüvvet, Ali’de velayet ve imamet.” (Yenabiu’l-Mevedde, s.10 v.d).
2- Vâris ve Vasi hadisi:
Ehl-i Sünnet’in ünlü âlimlerinden İbn-i Magazili, Peygamber Efendimizden (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir. “Her peygamberin vârisi ve vasisi vardır. Benim vârisim ve vasim Ali b. Ebi Tâlib’dir.” (İbn-i Magazili, el ?Menakib, s.200).
3- Menzilet hadisi:
Müsned-i Ahmed’de ve Sahih-i Buhari’de birkaç değişik senetle şöyle zikrolunur: Peygamber Efendimiz (sav) Tebük seferine çıkarken, Hz. Ali’yi Medine’de kendi yerine koydu. Ali (as) Hz. Peygamber’e (s.a.v), “Ey Allah’ın Resûlü! Gittiğin her yere beni de götürürdün, senden ayrılmazdım” deyince, Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “Ey Ali! Sen bana nisbetle Harun’un Musa’ya olan menzilesindesin; ancak benden sonra peygamber yoktur.” (Sahih-i Müslim, c.4, s.108; Sahih-i Buhari, c.5, s.3).
4- Kardeşlik hadisi:
Ahmed b. Hanbel kendi Müsned’inde, birkaç değişik kaynaktan şöyle nakletmiştir: Hz. Peygamber, ikişer ikişer halkı birbiri ile kardeş ilan etti. Hz. Ali, en sonda tek başına kalınca Hz. Peygamber’e, “Ey Allah’ın Resûlü! Tüm ashabını birbiriyle kardeş ettin ama beni kimseyle kardeş etmedin” deyince, Hz. Peygamber (s.a.v) şöyle buyurdu: “Ben, seni kendim için en sona bıraktım. Sen benim kardeşimsin, ben de senin. ‘Ben, Resûlullah’ın kardeşi ve Allah’ın kuluyum’ de. Senden başka her kim böyle derse yalancıdır. Beni peygamber olarak gönderene and olsun ki, seni kendimden başkası için sona bırakmadım. Senin bana olan konumun, Harun’un Musa’ya olan konumu gibidir. Ancak benden sonra peygamber yoktur. Sen benim kardeşim ve vârisimsin.”
El-Cem Beyne Sihah-ı Sitte kitabında Hz. Peygamber (sav)’den şöyle nakledilmiştir: “Âdem yaratılmadan iki bin yıl önce cennetin kapısında, ‘Muhammed, Allah’ın elçisi; Ali de elçinin kardeşidir’ yazılı idi.” (Mecmeu’z-Zevaid, c.9, s.111 v.d).
5- “Ali bendendir” hadisi:
Sihah-ı Sitte’de ve Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde Peygamber Efendimizin şöyle buyurduğu nakledilmiştir: “Şüphesiz Ali bendendir ve ben de Ali’denim. O, benden sonra tüm müminlerin vârisidir. Ben işlerimi kendim yerine getiririm veya Ali.” (Yenabiu’l-Mevedde, s.56 v.d).
6- “Müminden başkası seni sevmez” hadisi:
Ahmed b. Hanbel, Müsned kitabında ve Cem-i Beyne Sihah-i Sitte kitabında Peygamber Efendimiz’den İmam Ali hakkında şöyle dediği naklolmaktadır: “Ey Ali! Seni müminden başkası sevmez ve sana münafıktan başkası düşmanlık edip kin beslemez.” (Müsned-i Ahmed, c.1, s 84-95).
7- “Ali’ye eziyet eden Peygambere eziyet etmiştir” hadisi:
Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde birkaç değişik şekilde Hz. Peygamberin (sav) şöyle buyurduğu nakledilir: “Kim Ali’ye eziyet edip onu incitirse beni incitmiş ve bana eziyet etmiştir. Ey millet! Ali’ye eziyet edip onu inciten, kıyamet günü Yahudi ve Nasranî olarak çağrılır.” (Müsned-i Ahmed, c.3, s.483).
8- Kurtuluş hadisi:
Yine Ahmed b. Hanbel kendi Müsned’inde Hz. Peygamber (sav)’in şu sözünü nakleder: “Yıldızlar gökyüzü ehli için kurtuluştur. Yıldızlar, ne zaman gitseler onlar da gider. Benim Ehl-i Beyt‘im de yeryüzü ehli için kurtuluştur. Ehl-i Beyt’im gittiği zaman yeryüzü ehli de gider.” (Sevaiku’l-Muhrika, s.140).
Yine Müsned-i Ahmed’de Resûllulah (sav)’in şöyle buyurduğu kaydedilmiştir: “Allah’ım! Kardeşim Musa’nın dediği gibi ben de diyorum: Ehlimden bana bir vezir karar kıl, kardeşim Ali’yle kolumu güçlendir ve onu işimde ortak et.” (er-Riyadü’n-Nadire, c.2, s.163).
……………………………………………