Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri

Resûlullah (s.a.v.) buyurmuştur: “İçinizde Ehl-i Beyt‘imin misali Nuh’un gemisinin misali gibidir, ona binen kurtuldu terk eden ise helak oldu.”
Ehl-i Beyt mektebinin nitelikleri:
Ehl-i Beyt mektebinde olan nitelikleri birkaç maddede özetlemek mümkündür.
1- Bu mektep zulmün her çeşidini reddeder ve gayri şer’i görür.
2- İnsanlık adaletinin ilkelerine ve adaletin yöneteceği toplumu tesis etmeye ruhsat verir. Kanun karşısında herkese fırsat eşitliği ilkesi oluşturur.
Bu konuya dair İmam Ali (as)’dan bir örnek sunacağız:
Bir gün İmam Ali (a.s.) çarşıya gitti, Hıristiyan birinin bir zırh sattığını gördü. Ali (a.s.) o zırhı tanıdı ve “bu benim zırhımdır” dedi. Hıristiyan’a hitap ederek, “Seninle benim aramda Müslüman bir kâdı’nın hükmetmesi gerekir” dedi.
O sırada Müslümanların kâdı’sı Şüreyh idi. İmam Ali (a.s.) onu kâdı olarak atamıştı. Kâdı Şüreyh, İmam Ali’yi görünce yerinden kalktı ve İmam Ali’yi yerine oturttu. Kendisi de Hıristiyan’a doğru İmam Ali’nin önüne oturdu.
İmam Ali (a.s.) şöyle buyurdu: “Benimle bunun arasında hükmet ey Şüreyh.”
Şüreyh: “Sen ne diyorsun, neyi dava ediyorsun ya Emirü’l-Müminin?”
İmam Ali (a.s.): “Bu benim zırhımdır, bir müddettir ki kaybolmuştu.”
Kadı Şüreyh, Hıristiyan’a dönerek: “Sen ne diyorsun?”
Hristiyan: “Ben Emirü’l-Müminini yalanlamıyorum fakat zırh benimdir.”
Şüreyh, İmam Ali’ye: “Ben bu zırhın onun elinden çıkmasını gerektirecek bir şey göremiyorum. Acaba elinde bir delilin var mı?”
İmam Ali (a.s.) da: “Şüreyh doğru söyledin, elimde de bir delil yoktur.”
Durumu bu şekilde gören Hıristiyan şöyle dedi: “Ben şahitlik ederim ki bu hüküm yöntemi peygamberlere aittir. Emirü’l-Müminin kâdı’sının yanına geliyor ve ona kendisini yargılatıyor. Ey Emirü’l-Müminin! Allah’a and olsun ki bu zırh sana aittir. Senin orduna katılmıştım, bu zırh da senin devenden düşmüştü, ben de onu almıştım. Şimdi ben Müslüman olamaya karar verdim, Allah’tan başka bir ilahın bulunmadığına ve Muhammed’in de O’nun elçisi olduğuna şehadet ederim.”
İmam Ali (a.s.) da ona şöyle söyledi: “Mademki Müslüman oldun, ben de bu zırhı sana hediye ettim.”
O da onu alıp eski atına yükleyip götürdü. (İmam Ali tercümesi, İbn Esakir, c.3, s.244, 1262 sayılı kayıt, Beyrut, el-Mahmudi matbaası).

 

………………………

yenimesaj.com.tr