Hz. Ali’nin Velayeti
Kur’an-ı Kerim’de Hz. Ali’nin Velayeti İle İlgili Ayetler: Ebü zer diyor: Allah’a and olsun henüz Resulullah (saa) sözünü tamamlamamıştı ki Cebrâil-i Emin nazil olup şu ayeti getirdi:
Kur’an-ı Kerim’de Hz. Ali’nin Velayeti İle İlgili Ayetler: Ebü zer diyor: Allah’a and olsun henüz Resulullah (saa) sözünü tamamlamamıştı ki Cebrâil-i Emin nazil olup şu ayeti getirdi:
Bilindiği üzere Peygamber-i Ekrem (s.a.a) İmam Ali’nin (a.s) velayet ve hilafetini Gadir Hum olarak bildiğimiz, Medine ve Mekke şehirleri arasında bulunan yerde tüm Müslümanlara duyurmuştu.
Bismillah… Kur’an-ı Kerimde Velayet kelimesinin kökü olan ‘veliye’ kelimesi ve türevlerinden çok kullanılmıştır. Bu kelimelere baktığımız zaman, genel anlamda Müslümanların kimleri dost ve kimleri düşman edinmesi gerektiğiyle ilgili açıklamalarda bulunulduğuna şahit olmaktayız. Konunun her zaman güncel olması nedeniyle şimdi bu kelimeyi ana hatlarıyla inceleyeceğiz:
Velayet ٙin kökenininin çeşitli anlamları vardır. Bu anlamlardan birisi اولی بالتصرف ٘tur. (Bir kimsenin özel yaşamında bazı konularda kendisinden daha çok yetkisi olan). Terim bilimsel olarak velayetten kastedilen diğer insanların işlerine farklı boyutlarda onların seçim ve iradeleri kaldırılmadan karışmak musallat olmaktır.
Indir: Velayet Nuru imam Ali YAZARIN ÖNSÖZÜ Bazı yorumculara göre beşerî toplumlar, bir bölümü zamanla kuruyan, bazen de uzun bir müddet sonra tümüyle yok olmaya yüz tutan, sessiz ve hareketsiz bir denize benzer. Bu sakin denizi sert ve hafif rüzgârlar, fırtınalar dalgalandırır, harekete geçirir ve gemilerin kaderini belirler. Bu yüzden bazı dalgalar azgın ve gemileri […]
Indir Hicretin onuncu yılı ve Perşembe günü idi. Kurban Bayramı’nın üzerinden sekiz gün geçmişti. Cebrail, Hz. Peygamber’e (s.a.a.) şu ayeti indirmişti:
Imam Ali’nin (a.s) Velayeti
1- İnzar Ayetinin[1] Şan-ı Nüzulünde Söylenilen “Dar” Hadisi: Bisetin 3. yılında Hz. Peygamber (s.a.a) efendimiz “İnzar ayeti”nin emri gereğince, akrabalarına İslam dinini kabul etmeleri ve din uğrunda beraber çalışmaları için bir teklif sunmakla görevlendirildi. Bu münasebetle akrabalarının ileri gelenlerinden oluşan bir toplantı düzenlediler. Birinci oturumda konunun açıklanması için uygun bir ortam oluşmadı.