Indir: Velayet Nuru imam Ali
YAZARIN ÖNSÖZÜ
Bazı yorumculara göre beşerî toplumlar, bir bölümü zamanla kuruyan, bazen de uzun bir müddet sonra tümüyle yok olmaya yüz tutan, sessiz ve hareketsiz bir denize benzer. Bu sakin denizi sert ve hafif rüzgârlar, fırtınalar dalgalandırır, harekete geçirir ve gemilerin kaderini belirler. Bu yüzden bazı dalgalar azgın ve gemileri batıran, bazıları kurtarıcı ve hayat vericidir.
Evet, tarih yazan büyük insanlar da beşerî toplumları dalgalandırırlar; bazen onları helâk ve yokluğa, bazen de saadet ve kurtuluşa sevk ederler.
Şüphesiz ki Peygamberler ve pak vasileri de eşsiz hidayet dalgalarıyla toplum gemisini; akıl/mantık terbiyesi ve ebedî yurda davetle kurtuluş sahiline ulaştıran ve ilâhî ölçülere dayalı bir medeniyet vücuda getiren ilâhî dalgaların yaratıcılarıdır.
Yeryüzündeki bütün çirkinliklerle savaşan bu ilâhî önderler, ilâhî hidayetleriyle insanlara daima izzet, keramet ve azamet bağışlamışlardır.
Tarihin de tanıklık ettiği üzere vahiy nurunun parladığı her yerde, insanın akıl ve mantığı da tomurcuklanmış ve beşerî medeniyetin oluşumuna katkıda bulunmuştur.
İslâm Peygamberi; cehalet ve putperestlik ortamında parlayan ve içinde yaşadığı şeytanî toplumu insanlık meleği ile tanıştıran bir nurdu.
Bu ilâhî nur tarihte bir benzerine rastlanılmayan büyük bir insanlık medeniyeti vücuda getirdi. Şüphesiz Müslümanlar Peygamber’in çizdiği yolda hareket edip her tür bencillik ve bağnazlıktan kurtulmuş olsalardı, şu anda
İslâm medeniyetinin mübarek ağacından çok daha tatlı ve güzel meyveler toplar, bugün kaybettikleri o azamet ve izzetlerine sahip olurlardı. Ama ne yazık ki, Peygamber’in vefatından hemen sonra kavga, dövüş, makam hırsı ve nefsine düşkünlük gibi hasletlerin esiri olan bazı Müslümanların ortaya çıkmasıyla, bu ilâhî yolda bir daha onarılması çok zor zararlara sebep oldular.
24 □ Velâyet Nuru İmam Ali Sahi o günkü toplumun hoşnutsuzluğu ne yüzdendi? Ve hangi sebeple nankörlük ve isyankârlık yolunu seçti?
Evet, onlar Hz. Ali’ye muhalif idiler, hâlbuki Peygamber (s.a.a) birçok defasında onlara Hz. Ali’yi ısrarla tavsiye etmişti. Ama maalesef vefatından sonra ortaya çıkan acı olaylar sonunda Hz. Ali tam 25 yıl gibi uzun bir süre evinde oturdu; sadece İslâm toplumunun dağılmasını önlemekle yetindi. Şüphesiz o günkü insanlar Ali’yi (a.s) tanıyamamış ve hatta faziletlerinden sadece bir kaçını bile derk edememişlerdi.
Hz. Ali’nin kendi tabiriyle âdeta boğazında kemik, gözünde diken, yaşadığı bu sessizlik döneminin ardından Müslümanlar artık doğru yoldan uzaklaştıklarını ve kaybettikleri birçok şeyin olduğunu geç de olsa anlayınca, gerçek imamları ve kurtarıcıları olan Hz. Ali’ye koştular. Artık Peygamber’in dönemindeki gibi âdil ve ilâhî bir düzen kurmanın zamanı gelmişti. Ama İslâm toplumundaki sapkınlık ve inhiraf o kadar büyüktü ki, bu ideal düzenin gerçekleşmesi için sapkınlarla cihat etmek ve savaş-maktan başka bir çare yoktu.
Bu yüzden iman abidesi Hz. Ali’nin hilâfet dönemi iç savaşlarla harcandı. Savaşı, ahdini bozanlar (Cemel Ashabı) ile başladı, zalimlerle (Sıffin Ashabı) ve dinden çıkanlar (Haricîler) ile sona erdi. Sonunda da iç düşmanlardan (Nehrevan Haricîleri) arta kalanlar vasıtasıyla ve tarihin en alçağının eliyle, (Allah’ın evinde gözlerini dünyaya açtığı ve bereketli ömrünü bu iki mukaddes mabedin (Kâbe ve Kûfe mihrabı) arasında geçirdiği gibi) Allah’ın evinde şehit edildi
………………
Indir: Velayet Nuru imam Ali
Kevser Yayınları: 61
Kitabın Orijinal Adı: Furûğ-i Velâyet / Tarih-i Tahlîliy-i
Zindegâniy-i Emîrü’l-Müminin Ali (a.s)
Yazar: Ayetullah Cafer Sübhanî
Tercüme: Zeyneb Çatar – Kadri Çelik – Mirnecat Karakuş
Son Okur: Habip Coşkun
Dizgi ve Mizanpaj: Kevser
Kapak: Ramazan Erkut
Baskı: Yılmaz Matbaacılık (Sertifika: 27185)
Litros Yolu 2. Matb. Sitesi 3 NB 2 Zeytinburnu
Topkapı / İstanbul Tel: 0212 493 00 85
Basım Tarihi: 1. Baskı Ağustos 2003 / 3. Baskı Ekim 2015
ISBN: 978-9944-709-64-4
Eyl 15 2021
Velâyet Nuru İmam ALİ (a.s)
Indir: Velayet Nuru imam Ali
YAZARIN ÖNSÖZÜ
Bazı yorumculara göre beşerî toplumlar, bir bölümü zamanla kuruyan, bazen de uzun bir müddet sonra tümüyle yok olmaya yüz tutan, sessiz ve hareketsiz bir denize benzer. Bu sakin denizi sert ve hafif rüzgârlar, fırtınalar dalgalandırır, harekete geçirir ve gemilerin kaderini belirler. Bu yüzden bazı dalgalar azgın ve gemileri batıran, bazıları kurtarıcı ve hayat vericidir.
Evet, tarih yazan büyük insanlar da beşerî toplumları dalgalandırırlar; bazen onları helâk ve yokluğa, bazen de saadet ve kurtuluşa sevk ederler.
Şüphesiz ki Peygamberler ve pak vasileri de eşsiz hidayet dalgalarıyla toplum gemisini; akıl/mantık terbiyesi ve ebedî yurda davetle kurtuluş sahiline ulaştıran ve ilâhî ölçülere dayalı bir medeniyet vücuda getiren ilâhî dalgaların yaratıcılarıdır.
Yeryüzündeki bütün çirkinliklerle savaşan bu ilâhî önderler, ilâhî hidayetleriyle insanlara daima izzet, keramet ve azamet bağışlamışlardır.
Tarihin de tanıklık ettiği üzere vahiy nurunun parladığı her yerde, insanın akıl ve mantığı da tomurcuklanmış ve beşerî medeniyetin oluşumuna katkıda bulunmuştur.
İslâm Peygamberi; cehalet ve putperestlik ortamında parlayan ve içinde yaşadığı şeytanî toplumu insanlık meleği ile tanıştıran bir nurdu.
Bu ilâhî nur tarihte bir benzerine rastlanılmayan büyük bir insanlık medeniyeti vücuda getirdi. Şüphesiz Müslümanlar Peygamber’in çizdiği yolda hareket edip her tür bencillik ve bağnazlıktan kurtulmuş olsalardı, şu anda
İslâm medeniyetinin mübarek ağacından çok daha tatlı ve güzel meyveler toplar, bugün kaybettikleri o azamet ve izzetlerine sahip olurlardı. Ama ne yazık ki, Peygamber’in vefatından hemen sonra kavga, dövüş, makam hırsı ve nefsine düşkünlük gibi hasletlerin esiri olan bazı Müslümanların ortaya çıkmasıyla, bu ilâhî yolda bir daha onarılması çok zor zararlara sebep oldular.
24 □ Velâyet Nuru İmam Ali Sahi o günkü toplumun hoşnutsuzluğu ne yüzdendi? Ve hangi sebeple nankörlük ve isyankârlık yolunu seçti?
Evet, onlar Hz. Ali’ye muhalif idiler, hâlbuki Peygamber (s.a.a) birçok defasında onlara Hz. Ali’yi ısrarla tavsiye etmişti. Ama maalesef vefatından sonra ortaya çıkan acı olaylar sonunda Hz. Ali tam 25 yıl gibi uzun bir süre evinde oturdu; sadece İslâm toplumunun dağılmasını önlemekle yetindi. Şüphesiz o günkü insanlar Ali’yi (a.s) tanıyamamış ve hatta faziletlerinden sadece bir kaçını bile derk edememişlerdi.
Hz. Ali’nin kendi tabiriyle âdeta boğazında kemik, gözünde diken, yaşadığı bu sessizlik döneminin ardından Müslümanlar artık doğru yoldan uzaklaştıklarını ve kaybettikleri birçok şeyin olduğunu geç de olsa anlayınca, gerçek imamları ve kurtarıcıları olan Hz. Ali’ye koştular. Artık Peygamber’in dönemindeki gibi âdil ve ilâhî bir düzen kurmanın zamanı gelmişti. Ama İslâm toplumundaki sapkınlık ve inhiraf o kadar büyüktü ki, bu ideal düzenin gerçekleşmesi için sapkınlarla cihat etmek ve savaş-maktan başka bir çare yoktu.
Bu yüzden iman abidesi Hz. Ali’nin hilâfet dönemi iç savaşlarla harcandı. Savaşı, ahdini bozanlar (Cemel Ashabı) ile başladı, zalimlerle (Sıffin Ashabı) ve dinden çıkanlar (Haricîler) ile sona erdi. Sonunda da iç düşmanlardan (Nehrevan Haricîleri) arta kalanlar vasıtasıyla ve tarihin en alçağının eliyle, (Allah’ın evinde gözlerini dünyaya açtığı ve bereketli ömrünü bu iki mukaddes mabedin (Kâbe ve Kûfe mihrabı) arasında geçirdiği gibi) Allah’ın evinde şehit edildi
………………
Indir: Velayet Nuru imam Ali
Kevser Yayınları: 61
Kitabın Orijinal Adı: Furûğ-i Velâyet / Tarih-i Tahlîliy-i
Zindegâniy-i Emîrü’l-Müminin Ali (a.s)
Yazar: Ayetullah Cafer Sübhanî
Tercüme: Zeyneb Çatar – Kadri Çelik – Mirnecat Karakuş
Son Okur: Habip Coşkun
Dizgi ve Mizanpaj: Kevser
Kapak: Ramazan Erkut
Baskı: Yılmaz Matbaacılık (Sertifika: 27185)
Litros Yolu 2. Matb. Sitesi 3 NB 2 Zeytinburnu
Topkapı / İstanbul Tel: 0212 493 00 85
Basım Tarihi: 1. Baskı Ağustos 2003 / 3. Baskı Ekim 2015
ISBN: 978-9944-709-64-4
By tr • İnanç Kitaplığı 0 • Tags: Ayetullah Cafer Sübhanî, Imam Ali (a.s), Kâbe, velayet